Bariatrik (Obezite) Cerrahisi

Bariatrik (Obezite) Cerrahisi

Bariatrik (Obezite) Cerrahisi

Bariatrik (Obezite) Cerrahisi Nedir ve Kimlere Yapılır?
Obezite cerrahisi veya kilo verme ameliyatı olarak da bilinen obezite cerrahisi, aşırı kilolu veya obez olan bireylerin, diyet ve egzersiz gibi diğer yöntemlerin etkili olmadığı durumlarda önemli ve kalıcı kilo kaybına ulaşmalarına yardımcı olmak için yapılan tıbbi bir işlemdir. Obezite cerrahisi, sindirim sistemini çeşitli şekillerde değiştirerek kilo kaybını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Ameliyat işlemi öncesinde diğer tüm tedavi yöntemlerini uygulamış ancak başarılı olamamış kişiler için obezite cerrahisi yöntemi uygundur. Obezite Cerrahisi için uygun aday hastalar ameliyat işleminden önce tüm ilgili birimlerle değerlendirilmeli ve anestezi açısından ameliyata elverişli olmalıdır. Hasta seçimi vücut kitle indeksine (VKI) göre yapılır.
• VKI (Vücut kitle indeksi), 40 veya daha yüksek olan hasta Obezite Cerrahisi olabilir.
• VKI (Vücut kitle indeksi), 35-39,9 arasında ve ek bir hastalığı varsa (hipertansiyon, Tip 2 diyabet , uyku apne sendromu, trigliserit yüksekliği kalp hastalığı, hipoventilasyon sendromu, karaciğer yağlanması gibi ) hasta ameliyat edilebilir,
• VKI (Vücut kitle indeksi), 30- 35 arasında ise medikal tedavilerle kan şekeri kontrol altına alınamayan Tip 2 Diyabet hastalarına ameliyat önerilebilir.

Bariatrik Cerrahi Yöntemleri Nelerdir?
Bariatrik cerrahisi yöntemleri, midenin boyutunu küçülterek, sindirim sistemini yeniden yönlendirerek veya her ikisini birden yaparak kilo vermeyi amaçlamaktadır. Her birinin kendi yararları ve avantajları olan, yaygın olarak kullanılan birkaç bariatrik cerrahi yöntemi vardır:
Mide Balonu (İntragastrik Balon Uygulaması): Mide balonu uygulamasında mide içerisine, içi sıvı dolu bir silikon balon yerleştirilerek midenin hacmi yarı yarıya azaltılmış olur. Böylece hasta daha kısa sürede tokluk hissine ulaşarak fazla besin tüketmemiş olur. Bu işlem 15-20 dakika sürer. Böylece midenin gıda alma kapasitesi düşürülür ve çabuk doyma sağlanır. Bu yöntemle hastalar birkaç ayda 7-8 kilo verebilirler. Ancak bu balon (mide balonu) vücutta 6 ay, en fazla 1 yıl kalabilir ve yine endoskopik yolla 5-6 dakika içinde çıkartılır.
Tüp Mide Ameliyatı (Gastrik Sleeve): Dünyada zayıflamak için en çok uygulanan obezite cerrahisi yöntemlerinden biridir. Tüp mide operasyonunda midenin yaklaşık yüzde 80’lik kısmı çıkarılarak mide bir tüp haline getirilir. Böylece hem midenin hacmi azaldığından erken doygunluk meydana gelir, hem de açlık hormonu üreten kısmı azaldığından açlık hissi azalmış olur. Tüp mide ameliyatı da kapalı yöntemle, bir-iki saatlik bir sürede yapılır. Hastanede yatış süresi ise ortalama iki-üç gündür. Ameliyat sonrasında hastalar iki hafta sıvı, daha sonraki iki hafta da yumuşak gıdalar tükettikten sonra normal gıdaya geçebilirler. Vitamin takviyeleri gerekebilir.  Bu ameliyat yönteminde midenin fundus bölgesi tamamen çıkartılarak Ghrelin hormonunun salınımı engellenir ve böylelikle kişinin iştahının azalması da yardımcı olur.
Gastrik Bypass: Gastrik bypass cerrahisinde; mide büyük oranda fonksiyonsuz bırakılarak ve ince bağırsağın yapısı değiştirilerek, hastanın kilo vermesi sağlanır. Gastrik bypass ameliyatında iki durum hedeflenir. Birincisi kişinin kalori alımı kısıtlanır, ikinci olarakta yenilen besinlerin emilimi azaltılır.
Özellikle, obezite sendromunda diyabet (şeker hastalığı) ön planda olan kişiler bu tür bariatrik cerrahi ameliyatlarından daha fazla fayda görürler.
Gastrik Bypass ameliyatları dünyada yaygın olarak yapılan bariatrik cerrahi işlemlerden bir tanesidir. Bu yöntemler günümüzde laparoskopik olarak obezite tedavisinde başarıyla uygulanmaktadır. 
Gastrik bypass ameliyatlarının 2 tipi bulunur: R-Y Gastrik bypass ve mini gastrik bypass. Her iki ameliyatın da mantığı temelde aynıdır. Bu iki bariatrik cerrahi yöntemi arasındaki fark, uygulama tekniklerinden kaynaklanır.
Duodenal Switch ile Biliopankreatik Diversiyon (BPD/DS): Biliopankreatik Diversiyon operasyonu aslında gastrik bypass ile oldukça benzerdir. En önemli farkı ince bağırsağın ilk ve ikinci kısımları ayrıldığı için besin emiliminin daha fazla oranda azalmasıdır. Biliopankreatik diversiyonda hem midenin büyük bir kısmı hem de ince bağırsak ayrılarak besin kapasitesi ve emilimi azalmış olur.
Duodenal Switch işlemi metabolizmayı doğrudan etkilediğinden daha fazla kilo kaybına yol açar. Özellikle VKI 50 Kg/m2’den fazla olan kişiler için uygulanabilir bir yöntemdir. Bu ameliyatta hem gıda alımı kısıtlanır hem de alınan gıdaların emilimi azaltılır. Aşırı kilolara bağlı diyabet, hipertansiyon ve yüksek kolesterol hastalıkların tedavisinde etkili bir yöntemdir.
Bariatrik Cerrahi Sonrası Beslenme
Bariatrik Cerrahi sonrası beslenme, işlemin uzun vadeli başarısı ve sağlığın korunması açısından çok önemlidir. Obezite cerrahisi sindirim sistemini değiştirir ve midenin kapasitesini azaltır, bu da doğru beslenmeyi sağlamak için özel bir beslenme planının benimsenmesini önemli hale getirir. Bariatrik cerrahi sonrasında, hastalar sağlıklı beslenmeye devam ederlerse, fiziksel aktiviteye katılırlarsa ve hekimlerinin tavsiyelerine uygun olarak vitamin ve mineral takviyeleri alırlarsa kısa sürede bariatrik cerrahi operasyonundan en etkili verimi alabilirler.
Obezite cerrahisi yönteminin seçimi hastanın bireysel sağlığına, hedeflerine ve cerrahın tavsiyelerine dayanmaktadır. Her yöntemin avantajları ve potansiyel riskleri vardır ve ameliyatın başarısı genellikle hastanın ameliyat sonrası dönemde diyet değişiklikleri ve düzenli egzersiz dahil olmak üzere gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapma kararlılığına bağlıdır. Bariatrik cerrahiyi düşünen kişilerin, kendi özel durumlarına en uygun seçeneği belirlemek için bir sağlık uzmanına ve bir obezite cerrahına danışmaları önemlidir.

Sorularınız mı var? İletişime geçin!

Başka sorularınız varsa ekibimiz tedavi seçeneklerinizi araştırmaktan mutluluk duyacaktır.
Ücretsiz danışmanlık talebinde bulunmak için aşağıya tıklayın